Tokat'ta yapılan araştırmalar, Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) hastalığının Türkiye ortalamasının iki katı olduğunu gösteriyor. Bu durum, bölgedeki genetik yatkınlık ve akraba evlilikleri gibi faktörlerle ilişkilendiriliyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ercan Çaçan, özellikle risk altındaki bölgelerde yaşayan vatandaşları genetik danışmanlık almaya davet ediyor.

FMF Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF),genetik geçişli bir hastalıktır. Özellikle Akdeniz, Orta Doğu ve Kuzey Afrika kökenli toplumlarda daha sık görülür. Hastalığın temel nedeni, vücuttaki iltihaplanma süreçlerini düzenleyen bir genin mutasyona uğramasıdır. Bu mutasyon, periyodik ateş, karın ağrısı, göğüs ağrısı ve eklem ağrıları gibi belirtilere yol açar.

• Ateş: Genellikle 12-72 saat sürer ve aniden başlar.
• Karın ağrısı: Şiddetli ve yaygın olabilir.
• Göğüs ağrısı: Nefes almayı zorlaştırabilir.
• Eklem ağrıları: Genellikle tek bir eklemi etkiler.
• Cilt döküntüleri: Özellikle bacaklarda görülebilir.

FMF atakları genellikle kendiliğinden geçer, ancak tedavi edilmediği takdirde uzun vadede böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Erken teşhis ve düzenli tedavi ile hastaların yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir.

Tokat'ta FMF Vakalarının Yüksek Olmasının Nedenleri

Tokat'ta FMF vakalarının Türkiye ortalamasının üzerinde olmasının temel nedenleri arasında genetik yatkınlık ve akraba evlilikleri yer alıyor. Akraba evlilikleri, aynı genetik özellikleri taşıyan bireylerin bir araya gelme olasılığını artırır, bu da genetik hastalıkların daha sık görülmesine neden olur. Doç. Dr. Ercan Çaçan, bu konuda şu uyarılarda bulunuyor:

Genetik danışmanlık, risk altındaki bireylerin genetik testler yaptırması ve hastalık taşıyıcısı olup olmadıklarını öğrenmeleri açısından büyük önem taşır. Bu sayede, evlilik öncesi ve gebelik döneminde alınacak önlemlerle hastalığın sonraki nesillere geçme riski azaltılabilir.

Tokat'ta FMF hastalığının yaygınlığı, bölgedeki sağlık yetkililerini harekete geçirmiş durumda. Halkın bilinçlendirilmesi, genetik danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve erken teşhis programlarının uygulanması gibi çalışmalarla hastalığın kontrol altına alınması hedefleniyor. FMF, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altında tutulabilen bir hastalıktır. Bu nedenle, risk altındaki bireylerin düzenli olarak sağlık kontrolünden geçmesi ve belirtiler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden doktora başvurması büyük önem taşır.