İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Başak Gezmen, sosyal medya platformlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla devletlerin kısıtlayıcı önlemler almaya başladığını vurguladı. Gezmen, bu durumun "sinsi bir tehlike" olarak ilerlediğini ve acil önlemler alınması gerektiğini belirtti.

Sosyal Medyanın Çocuklar Üzerindeki Tehlikeleri

Sosyal medya, günümüzde çocukların ve gençlerin hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Ancak, bu platformların bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımı, bir dizi olumsuz etkiye yol açabiliyor. Doç. Dr. Başak Gezmen'in de dikkat çektiği gibi, bu etkiler sadece psikolojik değil, aynı zamanda sosyal ve fiziksel gelişimi de olumsuz etkileyebiliyor.

• Bağımlılık: Sosyal medya platformları, sürekli yeni içerik sunarak ve beğeni, yorum gibi geri bildirimlerle kullanıcıları bağımlı hale getirebiliyor. Bu durum, çocukların ders çalışma, spor yapma veya diğer sosyal aktivitelerle ilgilenme sürelerini azaltabiliyor.
• Siber Zorbalık: Sosyal medya, siber zorbalık için uygun bir ortam sağlayabiliyor. Anonim hesaplar üzerinden yapılan hakaretler, tehditler ve aşağılamalar, çocukların psikolojik sağlığını ciddi şekilde etkileyebiliyor.
• Gerçeklik Algısının Bozulması: Sosyal medyada paylaşılan içeriklerin çoğu zaman filtrelenmiş ve idealize edilmiş olduğu unutulmamalıdır. Bu durum, çocukların kendi bedenleriyle, yaşamlarıyla ve başarılarıyla ilgili gerçekçi olmayan beklentilere sahip olmasına neden olabiliyor.
• Uyku Problemleri: Sosyal medya kullanımının özellikle gece saatlerinde yoğunlaşması, uyku düzenini bozabiliyor ve uyku kalitesini düşürebiliyor. Bu durum, çocukların okul performansını ve genel sağlık durumunu olumsuz etkileyebiliyor.

Devletler Harekete Geçiyor: Kısıtlayıcı Önlemler

Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinin giderek artması, devletleri harekete geçirdi. Birçok ülke, sosyal medya platformlarının kullanımını kısıtlamak ve çocukları bu platformların zararlı içeriklerinden korumak amacıyla çeşitli önlemler almaya başladı.

Bu önlemler arasında:

• Yaş Sınırlandırmaları: Sosyal medya platformlarına üye olma yaşını yükseltmek ve bu yaşın altındaki çocukların platformlara erişimini engellemek.
• İçerik Denetimi: Zararlı içeriklerin (şiddet, cinsel içerik, nefret söylemi vb.) daha sıkı bir şekilde denetlenmesi ve bu içeriklerinPlatformlardan kaldırılması.
• Ebeveyn Kontrolü: Ebeveynlerin çocuklarının sosyal medya aktivitelerini takip etmelerine ve kontrol etmelerine olanak sağlayan araçlar geliştirmek.
• Eğitim Kampanyaları: Çocukları ve ebeveynleri sosyal medyanın potansiyel tehlikeleri konusunda bilinçlendirmek amacıyla eğitim kampanyaları düzenlemek.

Bu önlemlerin ne kadar etkili olacağı ve sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini ne ölçüde azaltacağı ise zamanla görülecek. Ancak, bu konuda farkındalık yaratmak ve önlemler almak, çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde büyümeleri için hayati önem taşıyor.

Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkileriyle ilgili artan endişeler, devletlerin kısıtlayıcı önlemler almasına yol açtı. Bu önlemlerin amacı, çocukları sosyal medyanın potansiyel zararlarından korumak ve daha sağlıklı bir dijital ortam sunmaktır. Ancak, bu sürecin başarılı olabilmesi için ebeveynlerin, eğitimcilerin ve sosyal medya platformlarının da işbirliği yapması gerekmektedir. Unutmayalım ki, çocuklarımızın geleceği hepimizin sorumluluğundadır.