Türkiye'de düzenlenen çeşitli yarışmalar, spor, bilim, teknoloji ve eğlence gibi farklı alanlarda ülkemizi temsil ediyor. Bu yarışmalarda elde edilen başarılar, millet olarak gurur kaynağımız oluyor. Son olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Uluslararası Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması da bu anlamlı etkinliklerden biriydi. Yarışmaya katılan hafızların güzel tilavetleri ve Cumhurbaşkanımızın övgü dolu sözleri, etkinliğin değerini artırdı. Biz de yarışmacıları tebrik ediyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Kur'an Okuma ve Anlama Yarışmaları Yaygınlaşmalı
Yüce Allah, Kur'an'ı ağır ağır, tefekkür ederek okumamızı emretmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise, "Kur'an'ı sesinizle güzelleştirin" buyurarak, Kur'an'ın güzel okunmasına teşvik etmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından düzenlenen bu tür yarışmalar, Kur'an'a olan ilgiyi artırmak ve hafızları teşvik etmek açısından büyük önem taşıyor. Bu tür etkinliklerin yöresel, bölgesel ve hatta okul-cami düzeyinde yaygınlaştırılması, Kur'an'a olan sevgiyi daha da artıracaktır.
Kur'an'ı Anlama Yarışmaları Neden Önemli?
Ancak, Kur'an'ı sadece okumak yetmez. Onu anlamak ve hayatımıza tatbik etmek de en az okumak kadar önemlidir. Bu nedenle, Kur'an'ı anlama yarışmaları düzenlemek, milletimizin Kur'an'ı daha iyi anlamasına ve hayatına rehber edinmesine yardımcı olacaktır. Bu konuda din görevlilerimize büyük sorumluluk düşmektedir. Din görevlilerimiz, bıkmadan usanmadan, mahalle mahalle, cadde cadde, sokak sokak dolaşarak Kur'an'ı anlatmalı ve öğretmelidir. Bu, sadece namaz kıldırmakla olacak bir iş değildir. Din görevlilerimiz, cemaatleriyle yakından ilgilenmeli, onların sorularını cevaplamalı ve onlara rehberlik etmelidir.
Din Görevlilerinin Performans Değerlendirmesi Nasıl Olmalı?
Din görevlilerinin performans değerlendirmesi, sadece namaz kıldırma sayısına göre değil, cemaatle olan ilişkileri, Kur'an'ı anlatma ve öğretme faaliyetleri gibi kriterlere göre de yapılmalıdır. Müftülükler, din görevlilerinden aylık veya üç aylık raporlar isteyerek, onların ne yaptıklarını, kaç cemaat kazandıklarını, sabah namazına katılanların sayısını, ziyaret ettikleri yerleri ve anlattıklarını takip etmelidir. Bu sayede, din görevlileri, görevlerini daha şevkle yapacak ve Kur'an'ı daha geniş kitlelere ulaştıracaklardır. Bu peygamber mesleğinin hakkı, hakkı gibi verilmeli ve bu görevi üstlenen şanslı kişilerce, memuriyet kalıbından çok çok ötelere taşınmalıdır.
Kur'an'ı okuyalım, güzel okuyalım. Ancak topyekûnu anlamak da lazım. Anladığımızı hayata geçirmekte önemli, esas işin püf noktası da zaten burada dostlar. Bizden söylemesi.