Koronavirüs salgını, hayatımızın birçok alanında değişikliklere yol açarken, sağlığımız üzerindeki etkileri de giderek daha fazla ortaya çıkıyor. Son araştırmalar, koronavirüsle birlikte genç yaşlarda (25-44 yaş) kalp krizi oranlarında %30'luk bir artış olduğunu gösteriyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu artışın endişe verici olduğunu belirtirken, kalp krizinin yaşanmadan önce birçok hastada kritik sinyaller verdiğini vurguluyor.
Kalp Krizi Riskini Artıran Faktörler
Kalp krizi riskini artıran birçok faktör bulunmaktadır. Bunlar arasında:
- Yüksek tansiyon: Kontrol altına alınmayan yüksek tansiyon, kalp damarlarını zorlayarak hasara neden olabilir.
- Yüksek kolesterol: Kötü kolesterol (LDL) yüksekliği, damar tıkanıklığına yol açarak kalp krizi riskini artırır.
- Sigara kullanımı: Sigara, damar sağlığını olumsuz etkileyerek kalp krizi riskini önemli ölçüde artırır.
- Diyabet: Şeker hastalığı, kalp damarlarında hasara neden olarak kalp krizi riskini yükseltir.
- Obezite: Aşırı kilo, kalp üzerindeki yükü artırarak kalp krizi riskini artırır.
- Aile öyküsü: Ailede erken yaşta kalp krizi öyküsü olan bireylerde risk daha yüksektir.
- Stres: Yoğun stres, kalp ritmini bozarak ve kan basıncını yükselterek kalp krizi riskini artırabilir.
- Hareketsiz yaşam: Düzenli egzersiz yapmamak, kalp sağlığını olumsuz etkileyerek kalp krizi riskini artırır.
Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?
Kalp krizi belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak en sık görülen belirtiler şunlardır:
- Göğüste ağrı veya rahatsızlık (sıkışma, baskı, yanma hissi)
- Sol kola, sırta, çeneye veya mideye yayılan ağrı
- Nefes darlığı
- Soğuk terleme
- Mide bulantısı veya kusma
- Baş dönmesi veya sersemlik
- Aşırı yorgunluk
Bu belirtilerden herhangi birini yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması hayati önem taşır. Erken müdahale, kalp kasının daha fazla zarar görmesini engelleyebilir ve hayat kurtarabilir.
Koronavirüs ve Kalp Krizi İlişkisi
Koronavirüsün kalp krizi riskini artırmasının birkaç nedeni olabilir. Öncelikle, koronavirüs enfeksiyonu vücutta inflamasyona (iltihaplanma) neden olabilir. Bu inflamasyon, kalp damarlarında hasara yol açarak pıhtı oluşumunu tetikleyebilir. Ayrıca, koronavirüs bazı kişilerde kalp kası iltihabına (miyokardit) neden olabilir, bu da kalp fonksiyonlarını bozarak kalp krizi riskini artırır. Son olarak, koronavirüsün neden olduğu stres ve kaygı da kalp krizi riskini artıran faktörler arasında yer alabilir.
Koronavirüs salgını, kalp sağlığımızı koruma konusunda daha dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stresten uzak durma ve risk faktörlerini kontrol altında tutma gibi önlemler alarak kalp krizi riskini azaltabiliriz. Unutmayalım ki, erken teşhis ve tedavi hayat kurtarır.