Psikiyatr Fatma Arkaz, son dönemde artan çevre sorunlarının ve iklim değişikliğinin bireyler üzerindeki psikolojik etkilerine dikkat çekerek, "eko-kaygı" kavramını gündeme getirdi. Aşırı sıcaklar, kuraklıklar, su sıkıntısı, orman yangınları ve seller gibi olayların insan yaşamını nasıl etkilediğine dair haberlerin sürekli gündemde yerini aldığını belirten Arkaz, bu durumun sadece çevresel değil, aynı zamanda sağlık ve ruh sağlığı üzerindeki etkilerinin de giderek daha görünür hale geldiğini vurguladı.
Eko Kaygı Nedir?
Eko kaygı, iklim değişikliği ve çevre sorunları nedeniyle hissedilen endişe, korku ve çaresizlik duygularını ifade eder. Bu durum, bireylerin geleceğe dair umutlarını azaltabilir, stres seviyelerini yükseltebilir ve hatta depresyona yol açabilir. Psikiyatr Fatma Arkaz, eko kaygının özellikle genç nesiller arasında yaygınlaştığını ve bu durumun ciddiye alınması gerektiğini belirtiyor. Eko kaygı yaşayan bireylerde görülebilecek belirtiler şunlardır:
- Sürekli endişe ve kaygı hali
- Uyku problemleri
- Konsantrasyon güçlüğü
- Çaresizlik ve umutsuzluk duyguları
- Sinirlilik ve irritabilite
Bu belirtiler, bireylerin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilir ve profesyonel yardım almayı gerektirebilir.
İklim Değişikliğinin Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri
İklim değişikliği, sadece fiziksel sağlığımızı değil, aynı zamanda ruh sağlığımızı da derinden etkiliyor. Artan sıcaklıklar, doğal afetler ve kaynak kıtlığı gibi faktörler, stres, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabiliyor. Psikiyatr Fatma Arkaz, bu konuda şunları söylüyor: "İklim değişikliğinin ruh sağlığı üzerindeki etkileri, sadece doğrudan maruz kalma yoluyla değil, aynı zamanda dolaylı yollarla da ortaya çıkabilir. Örneğin, geleceğe dair belirsizlik, ekonomik kaygılar ve toplumsal huzursuzluk gibi faktörler de ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir."
Bu nedenle, iklim değişikliği ile mücadele sadece çevresel bir sorun olarak değil, aynı zamanda bir halk sağlığı sorunu olarak da ele alınmalıdır.
Eko Kaygı ile Nasıl Başa Çıkılır?
Eko kaygı ile başa çıkmak için bireysel ve toplumsal düzeyde çeşitli adımlar atılabilir. İşte bazı öneriler:
- Bilinçlenmek: İklim değişikliği ve çevre sorunları hakkında doğru ve güncel bilgilere sahip olmak, endişelerinizi azaltmanıza yardımcı olabilir.
- Eyleme Geçmek: Çevre dostu alışkanlıklar edinmek, geri dönüşüme katılmak, enerji tasarrufu yapmak gibi küçük adımlar bile kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir.
- Destek Aramak: Eko kaygı yaşayan diğer insanlarla bir araya gelmek, deneyimlerinizi paylaşmak ve destek almak önemlidir.
- Profesyonel Yardım Almak: Eğer kaygılarınız günlük yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, bir psikolog veya psikiyatrdan yardım almayı düşünebilirsiniz.
Unutmayın, çevre sorunlarına karşı duyarlı olmak ve çözüm odaklı yaklaşmak, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için daha sağlıklı bir dünya yaratmanıza yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, iklim değişikliğinin sadece buzulların erimesine veya hava olaylarına değil, aynı zamanda ruh sağlığımıza da ciddi etkileri olduğu unutulmamalıdır. Eko kaygı ile başa çıkmak için bilinçli ve aktif bir şekilde hareket etmek, hem kendimiz hem de gezegenimiz için atabileceğimiz en önemli adımlardan biridir. Unutmayalım ki, sağlıklı bir çevre, sağlıklı bir ruh hali demektir.