
Deprem Psikolojisi Alarm Veriyor! Uzmanından Şok Uyarılar
İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, fiziksel sarsıntının yanı sıra psikolojik etkileriyle de gündeme geldi. Depremin ardından vatandaşlar parklara akın ederken, birçok kişi geceyi çadırlarda geçirmek zorunda kaldı. Özellikle çocukların depremden derinden etkilendiği gözlemlenirken, depremin tetiklediği korku ve endişe dalgası toplumun genelinde hissediliyor. Bu durum üzerine Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Önder Kavakçı, depremin psikolojik etkilerini ve ruh sağlığını koruma yöntemlerini değerlendirdi.
Deprem Sonrası Psikolojik Tepkiler: Normal mi?
Prof. Dr. Kavakçı, deprem sonrası yaşanan panik, kalp çarpıntısı, uyku sorunları ve sürekli sallanıyormuş gibi hissetme gibi tepkilerin son derece doğal olduğunu vurguluyor. Bu tür belirtiler, travmatik bir olayın ardından vücudun ve zihnin verdiği normal tepkilerdir. Ancak bu tepkilerin uzun sürmesi ve kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilemesi durumunda profesyonel yardım almak önemlidir.
Prof. Dr. Kavakçı'nın açıklamalarına göre deprem sonrası görülen yaygın psikolojik tepkiler şunlardır:
- Panik ataklar: Ani başlayan yoğun korku ve endişe nöbetleri.
- Uyku sorunları: Uykuya dalmakta zorlanma, sık sık uyanma veya kabuslar görme.
- Sürekli sallanma hissi: Deprem olmamasına rağmen sürekli sallanıyormuş gibi hissetme.
- Anksiyete ve endişe: Geleceğe yönelik aşırı endişe ve kaygı.
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB): Deprem anının sürekli tekrar eden anıları, kabuslar ve kaçınma davranışları.
Ruh Sağlığını Korumak İçin Neler Yapılabilir?
Prof. Dr. Kavakçı, deprem sonrası ruh sağlığını korumak için yapılabilecek çeşitli önerilerde bulunuyor. Bu öneriler, hem bireysel olarak uygulanabilecek yöntemleri hem de profesyonel destek almayı içeriyor.
İşte Prof. Dr. Kavakçı'nın önerilerinden bazıları:
- Duyguları ifade etmek: Yaşanan duyguları bastırmak yerine, güvendiğiniz kişilerle paylaşmak veya bir günlük tutmak faydalı olabilir.
- Sosyal destek almak: Aile, arkadaş ve sevdiklerinizle bir arada olmak, yalnızlık hissini azaltır ve destek sağlar.
- Günlük rutine devam etmek: Mümkün olduğunca normal yaşam aktivitelerine devam etmek, kontrol hissini yeniden kazanmaya yardımcı olur.
- Rahatlama teknikleri uygulamak: Derin nefes egzersizleri, meditasyon ve yoga gibi rahatlama teknikleri, stresi azaltır ve zihni sakinleştirir.
- Profesyonel yardım almak: Belirtiler uzun sürerse veya günlük yaşamı olumsuz etkilerse, bir psikolog veya psikiyatristten destek almak önemlidir.
Prof. Dr. Kavakçı, "Deprem sonrası yaşanan panik, çarpıntı, uyuyamama, sürekli sallanıyormuş gibi hissetme son derece doğaldır. Bunlarla baş etmenin yolları var, yalnız değiliz" diyerek, bu zorlu süreçte dayanışmanın ve destek almanın önemini vurguluyor.
Depremin yarattığı psikolojik etkilerle baş etmek zaman alabilir. Ancak doğru yaklaşımlar ve destekle bu süreci atlatmak mümkündür. Unutmayın, ruh sağlığınızı korumak en az fiziksel sağlığınızı korumak kadar önemlidir. Bu zorlu günlerde birbirimize destek olarak ve uzmanların önerilerine kulak vererek, depremin psikolojik etkilerini en aza indirebiliriz.