Uzuv kaybı yaşayan bireyler için protez kullanımında yaşanan zorluklara alternatif bir çözüm sunan yeni bir yöntem geliştirildi. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Adnan Kara'nın uyguladığı 'Osseointegrasyon' yöntemi, kemiğe yerleştirilen implantlar sayesinde hastalara daha doğal ve konforlu bir yaşam vaat ediyor.

Osseointegrasyon Yöntemi Nedir?

Osseointegrasyon, protez kullanımında karşılaşılan sorunları ortadan kaldırmayı hedefleyen bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, uzuv kaybı yaşanan bölgedeki kemiğe özel olarak tasarlanmış bir implant yerleştirilir. İmplant, zamanla kemikle bütünleşerek (osseointegrasyon) sağlam bir bağlantı oluşturur. Daha sonra, bu implanta doğrudan protez bağlanır. Böylece, protezin ağırlığı ve basıncı doğrudan kemiğe aktarılır, cilt ve yumuşak dokular üzerindeki yük azalır.

Prof. Dr. Adnan Kara, osseointegrasyon yönteminin avantajlarını şu şekilde sıralıyor:

• Protezin daha stabil ve güvenli bir şekilde takılmasını sağlar.
• Protezin hareket kontrolünü ve vücutla uyumunu artırır.
• Cilt tahrişi, yara ve enfeksiyon riskini azaltır.
• Hastaların daha doğal ve konforlu bir yürüyüş deneyimi yaşamasını sağlar.
• Yaşam kalitesini artırır.

Kimler İçin Uygun Bir Yöntem?

Osseointegrasyon yöntemi, genellikle aşağıdaki durumlarda protez kullanan ve protez kullanımında sorun yaşayan hastalara önerilir:

• Protezin ciltte tahrişe veya yaraya neden olması
• Protezin stabil olmaması veya düşmesi
• Protezin hareket kontrolünün zor olması
• Protezin ağırlığının veya basıncının rahatsızlık vermesi
• Amputasyon güdüğünde kemik çıkıntısı veya yumuşak doku sorunları olması

Ancak, her hasta için uygun bir yöntem olmayabilir. Hastanın genel sağlık durumu, kemik kalitesi ve beklentileri gibi faktörler göz önünde bulundurularak karar verilmelidir.

Yöntemin Geleceği

Osseointegrasyon yöntemi, uzuv kaybı yaşayan bireyler için umut vadeden bir tedavi seçeneği olarak öne çıkıyor. Yöntemin geliştirilmesi ve yaygınlaşmasıyla birlikte, daha fazla hasta protez kullanımının zorluklarından kurtulabilecek ve daha kaliteli bir yaşam sürebilecek. Prof. Dr. Kara, bu yöntemin ampütasyon hastaları için protezlere alternatif, kalıcı ve konforlu bir çözüm sunduğunu belirtiyor. Bu sayede, hastaların günlük yaşam aktivitelerine daha kolay adapte olmaları ve sosyal hayata daha aktif katılmaları mümkün hale geliyor.