
Yapay Zeka Yargıda: MSG'den Ankara'da Telif Hukuku Çıkarması!
Musiki Eseri Sahipleri Grubu (MSG),Ankara Üniversitesi ve Türkiye Adalet Akademisi işbirliğiyle düzenlenen "Dijital Dönüşüm ve Telif Hukuku İlişkisinde Güncel Gelişmeler Sempozyumu" Ankara'da gerçekleşti. Sempozyum, hukuk ve müzik dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirerek, yapay zekanın telif hakları üzerindeki etkilerini tartışmaya açtı. MSG Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Göçer'in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, yapay zekanın yaratıcılık ve hukuk arasındaki dengeyi nasıl etkilediği konusunda önemli tespitler sunuldu.
Yapay Zeka ve Telif Hukuku: Yeni Sınırlar
Sempozyumun ilk oturumu, "Yapay Zeka ve Telif Hukukunda Yeni Sınırlar" başlığı altında gerçekleştirildi. Bu oturumda, dijital dönüşümün yaratıcı endüstriler üzerindeki etkileri ve yapay zekanın müzik ve sanat dünyasında yarattığı değişimler ele alındı. Katılımcılar, yapay zekanın eser sahipliği ve telif hakları üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirirken, Türkiye'nin bu alandaki Ar-Ge çalışmalarının önemi vurgulandı.
MSG Yönetim Kurulu Üyesi Ender Çabuker, yapay zekanın sanat üzerindeki etkilerini şu sözlerle ifade etti:
“Yapay zekanın nasıl çalıştığını anlamadan onun ürettiği şeyin eser olup olmadığını anlayamayız. Dijitalleşmeden korkmuyoruz; itiraz ettiğimiz şey teknoloji değil, emek hırsızlığı. Yapay zeka modellerinin yaptığı şey yaratıcılık değil, taklitçilik. Buna karşı küresel bir karşı duruş var: sanatçıların birleşmesi."
Ferhat Göçer ise konuşmasında, sanatçıların ve hukukçuların işbirliğinin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Ben bir müzisyenim, teknolojiyi çağın gereklilikleriyle birlikte kullanıyorum. Fakat bugün dünya, kimyayla matematiğin çatıştığı bir dönemde. Hukuk sistemi bu dönüşüme ayak uydurmakta zorlanıyor. Bizim görevimiz, üreticinin, sanatçının yanında olmak. Hukuk sistemi olmadan sanat ve sanatçı var olamaz. Yapay zekanın hem fırsatlarını hem risklerini doğru okumalıyız.”
Telif Hukukunda Sözleşmeler, Sınırlar ve Koruma
İkinci oturumda, telif hukukunda sözleşmeler, sınırlar ve koruma konuları detaylı bir şekilde ele alındı. FSEK (Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu) çerçevesinde cayma hakkı, Yargıtay kararları ışığında umuma açık mahallerde FSEK 76. madde karinesinin uygulanması, lisans ilişkileri ve lisanslama sözleşmeleri gibi konular tartışıldı. Ayrıca, telif hukuku ve haksız rekabet hukuku arasındaki ilişki de değerlendirildi.
Oturumda öne çıkan başlıklar şunlardı:
- FSEK Md. 58 Çerçevesinde Cayma Hakkı
- Yargıtay Kararları Işığında Umuma Açık Mahallerde FSEK 76. Madde Karinesinin Uygulanması
- Lisans İlişkileri ve Lisanslama Sözleşmeleri
- Telif Hukuku ve Haksız Rekabet Hukuku İlişkisi
Katılımcılar, dijital dönüşümün hızla ilerlemesiyle birlikte yeni hukuki modellerin oluşturulmasının gerekliliğini vurguladılar.
Telif Haklarının Tüketiminde Hukuki Sınırlar
Üçüncü oturumda, telif haklarının tüketiminde hukuki sınırlar, ihlaller ve yargı perspektifi konuları masaya yatırıldı. Ceza ve özel hukuk alanındaki uzman hukukçular, görüşlerini paylaştılar. Türkiye'deki ihlaller konusunda uygulanan ceza ve özel hukuk davaları, dünyadaki örneklerle karşılaştırılarak ele alındı. İhtiyati tedbir uygulamaları ve dijital alandaki telif hakkı ihlallerinin hukuki ve cezai boyutları da tartışılan konular arasındaydı.
Kapanış konuşmasında Ferhat Göçer, uzun zamandır verdikleri mücadelede hakim ve savcıların da emekten yana bir duruş sergilediğini görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Göçer, amaçlarının ceza uygulamak değil, cezanın caydırıcı gücünü etkin kılmak olduğunu vurgulayarak, bu mücadeleyi omuz omuza yürüterek ekosistemi beraber büyütebileceklerine inandığını ifade etti.
Sempozyum, yapay zeka ve telif hukuku arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamak ve bu alanda gelecekte atılacak adımları belirlemek adına önemli bir platform sağladı. Etkinlik, hukukçuların, sanatçıların ve teknoloji uzmanlarının bir araya gelerek işbirliği yapmasının, dijital çağda telif haklarını koruma ve geliştirme konusunda kritik bir rol oynayacağını gösterdi.